KİLİS ELBEYLİ İLÇE MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Ali ERTÜRK’in Yarı Yıl Tatili Mesajı

İlçe Milli Eğitim Müdürümüz  Sayın Ali ERTÜRK’in Yarı Yıl Tatili Mesajı

İLÇE MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRÜMÜZ SAYIN ALİ ERTÜRK’İN,

2015/2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 1.KANAAT DÖNEM SONU MESAJI

2015/2016 Eğitim ve Öğretim Yılı’nın 1.Kanaat dönemini, Elbeyli olarak huzur ve başarı ile bitirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Bu huzur ve başarının sağlanmasının temel taşını teşkil eden saygıdeğer öğretmen arkadaşlarımı, okul idarecilerimi, sevgili öğrencilerimi ve kıymetli velilerimizi tebrik ediyorum.

Bugün dağıtacağımız karne,  ilköğretim, ortaöğretim ve liselerde, her öğretim dönemi sonrasında, öğrenciyi ve öğrenci velisini bilgilendirme amaçlı verilen, öğrencilerin ders başarı puanlamalarını gösteren bir belgedir.  Meseleye böyle bakılması gerektiği hâlde, maalesef ülkemizde bu belgeye çok büyük anlamlar yüklenerek, âdeta karne, hayatın bir göstergesi hâline dönüştürülmeye çalışılmaktadır. Durum böyle olunca da karne günleri, bir karabasana dönüşmekte, korkulu bir rüya olmaktadır. Karnenin böyle algılanmasında, ailelerin karneye gereğinden fazla anlam yüklemeleri etkilidir. Karneyi başarının tek göstergesi kabul etme anlayışı, karne günlerini hem aile hem de çocuk için stresli hale getiriyor. Öğrenciler, ailelerinin tepkisinden korkarak, karneyi saklama, notları değiştirme, hatta sahte karne gösterme ya da kendine zarar verme gibi yollara başvuruyorlar. Oysa karne, çocuğun kapasitesini tümüyle yansıtan bir değerlendirme aracı değildir. Karnenin okul başarı durumu göstergesi olduğu, önemli olanın ise hayat başarısı olduğu unutulmamalıdır. Okul döneminde dersleri zayıf olduğu halde, hayatın çeşitli alanlarında çok başarılı kişilere sık sık rastlanmaktadır. Başarı kavramını tek bir ölçütle açıklamak mümkün değildir. Ancak aile için başarı, çoğu kez yüksek notlarla dolu karne anlamına geliyor ve bu noktada umduğunu bulamayan aile, çocuğu ile çatışmalara girebiliyor.

Okul başarısı pek çok etkene bağlı olarak değişkenlik gösterir. Bunlar: zekâ, kişilik özellikleri gibi bireysel farklılıklardan, öğretim sisteminden, arkadaş grubundan, anne-baba ve öğretmenin tutumlarından veya çevresel etkenlerden kaynaklanabilir. Aynı okulda aynı sınıfta, aynı öğretmenden ders dinleyen öğrencilerden kimisinin çok iyi notlar alması, kimisinin ise bir türlü iyi not alamaması bundan kaynaklanır. Anne-babaların dikkat etmesi gereken konuların başında çocuğun bireysel özellikleri, genel kapasitesi ve güçlü olduğu alanlar gelmelidir. Bunların iyi bilinmesi ve çocuğun başarısının aldığı notlara indirgenmemesi son derece önemlidir.

Artık sadece bir tek “zekâ” veya “yetenek” olmadığını biliyoruz. Bu nedenle, çocuğunuz, örneğin matematik dersinde zorlanmakta ise onun yeterince akıllı olmadığını düşünmek hatadır. Bir çocuğun sözel veya sayısal alanlara, müziğe, spora ya da güzel sanatlara karşı bir eğilimi olabilir. Çok az kimse, birçok değişik alana eşit derecede ilgi duyabilir; dolayısıyla da bazı alanlara yaratılışı gereği kendini daha yakın hisseder, diğerlerini de mecbur olduğu için öğrenir. Ailelerin fark etmesi gereken çocuğun çok da yatkınlığı ya da merakı olmadığı halde, bir konuda bir şeyler öğrenme konusunda ne kadar çaba gösterdiğidir. Çocuk, o dersi önemser ve anlamak için elinden geleni yaparsa, çaba gösterirse artık getirdiği karne notunun pek de önemi kalmaz, kalmamalıdır.

Okul çağındaki hiçbir çocuk, sadece öğrenci değildir; onun da herkes gibi birçok farklı yönü vardır. Çocuğun her ne boyutta olursa olsun başarılarını fark etmek, bunları takdir etmek, öne çıkarmak onun kendine güvenini arttıracak, kendiyle gururlanmasını sağlayacaktır. Bu açıdan bakıldığında da zayıf olduğu yönleri bir eksiklik olarak değil, geliştirilmesi gereken yönler olarak kabullenmesi daha kolay olacaktır. Unutulmamalıdır ki, sonuç değil süreç önemlidir. Çocuğa tüm geribildirimler, sonuç için değil, içinde bulunduğu süreç için verilmelidir. Gösterdiği çabayı takdir etmek, bulduğu çözüm yollarını övmek, ona inanıldığını göstermek çok önemlidir.

Karnelerin çocuğumuzun yaptıklarının sadece bir kısmını ölçtüğünü, her şey olmadıklarını unutmamalıyız. Çocuklarımız da bu ölçekte kendilerini değerlendirmeli ve akademik başarıyla hayatlarını sınırlama gibi bir zaafiyete düşmemelidirler.

Unutulmamalıdır ki, tüm dünyanın en çok ihtiyaç duydukları iyi insanlardır. Vicdan, merhamet, hoşgörü, saygı, sevgi, vatanperverlik, aile düzeni, uzlaşma, barış, iyi niyet,  yardımseverlik, tevazuu, adalet, hak, hukuk, cömertlik… gibi kavramlar, tüm karne notlarının ve akademik başarıların üstünde ve önündedir. Ülkemizin de bütün insanlığın da istediği, beklediği bu kavramlarla donanmış, karakter sahibi, şahsiyetli kişilerin yetişmesidir. Bizim eğitim-öğretimden beklediğimiz en öncelikli ve en ilk hedef de budur. Bunları, akademik başarılarla taçlandırdığımız zaman, mükemmel insan ortaya çıkacaktır.

Şahsiyet sahibi insanlarımızın yetiştirilmesi için emek sarf eden, yürek teri akıtan öğretmenlerimize, velilerimize ve bu uğurdaki çabaları boşa çıkarmayan öğrencilerimize başarılar diliyorum.

Sömestri tatilinde, ruhunuzu ve bedeninizi dinlendirerek 2. kanaat dönemine başlamanızı yürekten istiyor, saygıdeğer öğretmen arkadaşlarıma ve velilerimize saygılarımı sunarken, tüm öğrencilerimizin de sevgi ile gözlerinden öperek iyi tatiller diliyorum.

 

                                              Ali ERTÜRK

                                                                                                                  Elbeyli İlçe Milli Eğitim Müdürü

Hürriyet Mah.Okul Cd.No.14 Elbeyli/KİLİS - (0)(348)782 22 81

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.